-
1 zar\ atmak
игра́ть в ко́сти -
2 zar
I1) то́нкое покрыва́ло, то́нкая занаве́ска2) то́нкая ко́жа (оболо́чка)soğan zarı — кожура́ лу́ка
3) анат. перепо́нка; плева́akciğer zarı или göğüs zarı — лёгочная пле́вра
4) мембра́на, плёнка◊
zar olmak — засо́хнуть IIигра́льная костьIIIzar atmak — игра́ть в ко́сти
- zar zor
См. также в других словарях:
zar atmak — 1) zarı hızla yuvarlamak 2) mec. kader ile oynamak, geleceği için plan uygulamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zar — 1. is., esk., Ar. izār dan Kadınların örtündükleri çarşaf, car (II) 2. is. 1) İnce perde veya örtü 2) anat. İnce ve yumuşak yaprak biçimindeki organlar veya organ bölümleri, çeper 3) bit. b. Birbirine sımsıkı yapışık hücre veya moleküllerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gele — is. Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar Gele atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük